İnfertilite (Kısırlık) Tetkik ve Tedavi
Kısırlık Tedavisi ?
Kısırlık ( İnfertilite ) oluşumu hem kadının, hem de de erkeğin bir sorunu olabilir. Burada incelenmesi gereken konu çiftin neden gebelik elde edememe halidir. Bu sebeple infertilite ile ilgili tetkik ve tedavilerde eşlerin birlikte ele alınmaları gerekmektedir.
Kısırlık ( İnfertilite ) Tedavisi
Kısırlık tetkiklerine başlanırken genellikle ilk olarak en kolay ve en ucuz tetkik olarak erkekte spermiogram (tohum sayımı) ve kadında yumurtlama durumunu belirlemek için bazı hormonal tetkikler veya seri ultrasonografiler yapılabilir.Daha sonra da kadında tüplerin açık olup olmadığının anlaşılabilmesi için boyalı (ilaçlı) rahim filmi (HSG) çekilmesi ve laparoskopi yapılması gerekebilir.Rahim filmi lokal veya genel anestezi altında çekilebilir.
Bayanda ve erkekte yapılan araştırmalarda sadece erkekten kaynaklı bir sorun bulunursa, bir ürolog tarafından sıklıkla muayene edilip uygun olan tedavi seceneğinin uygulanması gerekebilir. Aşılama, ilaç, ameliyat gibi çeşitli tedavi yöntemleri denenebilir. Erkeğe kaynaklı bir kısırlık (infertilitede ) sorununda en son çözüm "tüp bebek" uygulamasındadır (mikroinjeksiyon).
Kadında tüplerde tıkanıklık veya düzensizlik söz konusu ise, laparoskopi ya da açık cerrahi ile tedavi denenebilir. Tüplerde ileri derecede zedelenme olanlarda yine önerilecek en iyi tedavi yöntemi tüp bebek yöntemidir.
Bu arada HSG (rahim filmi) ile ilgili önemli bir noktayı belirtmek gerekir.Küçük çapta tüp yapışıklıklarının sebep olduğu infertilite durumlarında, rahim filmi çekilirken dr. tarafından rahim içine verilen ilacın basıncı ve kısmen de mikrop öldürücü etkisiyle bu yapışıklıklar açılabilir ve bazen filmi takiben 6 ay içerisinde başkaca bir tedavi yapılmaksızın gebelik oluşabilir.
Kısırlıkta (İnfertilitede) yaş, tek başına önemli bir faktördür.İlerleyen yaşlarda düşük yapma riski artmaktadır. 30 yaşına kadar klinik olarak tanı konulan gebeliklerde düşük riski iken, 40 yaşında bu oran %35'e çıkar.
Kısırlık Tedavi Yöntemleri
Yumurta Gelişiminin Uyarılması ( Ovülasyon İndüksiyonu )
Kısırlık sorunu olan baynlarda problem yumurtlamanın olmaması ya da düzensiz olması ise yumurtlama işlemini uyaran bazı ilaçlar kullanılır.Bu ilaçlar hastanın durumuna göre seçilmek üzere hap (Clomifen citrate) veya enjeksiyon (Gonadotropinler)şeklinde olabilir. Yumurtaların içinde bulunduğu kesecikler (follikül) belli bir büyüklüğe ulaşana kadar bu ilaçlara devam edilir.İlaçlar kullanılırken günlük ultrasonografi ve hormon (E2) takibi ile hasta izlenir. Folliküller belirli bir büyüklüğe geldiğinde çatlatma iğnesi (hCG)uygulanır.Ultrasonografide çatlama saptandıktan sonra çifte cinsel ilişki önerilir.
Aşılama (Eş Spermi İle Suni Dölleme)
Aşılama olarak bilinen(İntrauterin İnseminasyon) ,rahim ağzı salgısının spermleri geçirmemesi, erkeğe bağlı problemin olması, immünolojik infertilite, cinsel işlev bozuklukları gibi, açıklanamayan infertilite durumlarda pratik, kolay uygulanabilir ve ekonomik bir yöntem olması dolayısıyla ilk tercih edilen uygula yöntemidir.Bu tedavinin başarısız olduğuna 3 uygulamadan sonra karar verilir. Ancak bunu 6, hatta 12 uygulamaya kadar uzatan merkezler de mevcuttur.
Uygulama yapılacağı zaman kadında en az bir tüpün açık olması şarttır. Kendiliğinden ya da ovülasyon indüksiyonu ile yumurta geliştirildikten sonra hCG yapılarak, gelişen bu yumurtanın çatlaması sağlanır. Bu işlemden ortalama 36 saat sonra erkekten alınan sperm (semen) örneği laboratuvarda özel yöntemler kullanılarak hazırlanır.Alınan sperm örneğinin hareketli ve nispeten normal yapıda zengin olan kısmı bir şiringa yardımı ile bayanın rahmine ağrısız ve kolay bir işlem sonucu enjekte edilir.Birkaç dakikada süren işlem sonrasında hasta 10-15 dakikalık bir dinlenme sonrası hasta evine gidebilir.
Aşılama işlemi kendiliğinden yumurtlamanın olduğu doğal sikluslarda yapılabileceği gibi ilaçlarla hazırlanmış sikluslarda da yapılabilir. Yumurtanın gelişiminde klomifen sitrat gibi basit ilaçlar ya da enjeksiyonla uygulanan gonadotropinler kullanılabilir. Yumurta çatlamasının kendiliğinden oluşmasına izin verilebildiği gibi bu hCG gibi ilaçlarlada sağlanabilir. Aşılama işlemi tek gün yada iki gün üst üste ardışık olarakda uygulanabilir.Günümüzdeki yapılan araştırmalara en başarılı sonuçlar gonadotropinlerle yumurta geliştirilen ve hCG ile yumurtanın çatlatıldığı sikluslarda elde edilmektedir.
İn-Vitro Fertilizasyon (ıvf) Ve Mikroenjeksiyon (ıcsı)
IVF yöntemi ile denenen ilk sağlıklı doğum 1978 yılında İngiltere'de Louise Brown bu yöntemle dünyaya gelmiştir. Tüp Bebek denilince;vücut içinde oluşacak doğal döllenme işlemi değil de laboratuvar ortamında bir araya getirilen spermin yumurtayı döllemesini ifade eder. Tüp bebek işleminde elde edilen yumurtaların etrafına belirli sayıda hareketli sperm bırakılır.Bu spermin kendiliğinden yumurta içerisine girmesi beklenir.Fakat mikroenjeksiyon uygulamasında sperm özel mikroaletler yardımıyla yumurtanın içerisine yerleştirilmektedir. Bu yöntemle vücut dışında oluşacak döllenmiş yumurtalar belirli bir süre özel besleyici sıvılar (kültür ortamı) içerisinde tutularak bölünmeye başlamaları beklenmektedir. gelişimini tamamlamış embriyolar normal gelişimini sürdürebilmeleri amacıyla rahim içine yerleştirilmektedir.